Arama motorlarının web sayfalarını nasıl bulduğunu, bulduğu sayfalarla ne yaptığı ve hangi sonuçları nasıl göstermeye karar verdiğinden bahsedeceğiz.
En yakın kahve dükkânını bulmak için arama motoru kullandığınızda muhtemelen arama motoru teknolojisinin nasıl çalıştığını aklınızdan geçirmiyorsunuzdur. Ancak arada merak ettiğiniz olmuştur. Sayfada gördüğünüz sonuçları bir arama motoru koca İnternet'ten nasıl öyle çabucak seçip çıkardı?
Her arama motorunun kendi yazılım programı olsa da çalışma biçimleri oldukça benzerdir. Hepsi üç görev gerçekleştirir.
İlkinde, öğrendiği ve görmeye izni olan içeriği inceler (buna taramak denir).
İkincisinde, her bir içerik parçasını kategorize eder (buna dizine eklemek denir).
Ve üçüncüsünde, arama yapan kişi için en yararlı içeriğin hangisi olduğuna karar verir (buna sıralama denir).
Bunların nasıl işlediğine daha yakından bakalım.
Arama motorları İnternet'i "tarayıp" web sayfaları, görseller ve videolar gibi içerikler keşfeder. Tüm arama motorları sayfalara erişmek için "tarayıcı", "örümcek" ve robot sözcüğünün kısaltması olan "bot" adında bilgisayar programları kullanır.
Botlar başka sayfalara yönlendiren bağlantıları takip ederek bir sayfadan diğerine atlar. Bu botlar durmak nedir bilmez, tek amaçları sürekli sayfa ziyaret edip dizine eklemek için yeni bağlantı ve içerik aramaktır.
Dizine ekleme, sürecin ikinci bölümüdür. Dizin, botlar tarafından bulunan web sayfaları ve içeriklerin tamamını kapsayan muazzam bir listeden oluşur. Arama motoru, arama sonuçları sayfalarında görüntülenen bilgilerin kaynağı olarak bu dizinden faydalanır.
Ancak, botların bulduğu her şey arama motorunun dizininde yer edinemez.
Örneğin arama motorları tek bir içeriğin farklı web sitelerinde yer alan birçok kopyasını bulabilir.
Peki bu nasıl mümkün oluyor? Şöyle, bir kahve dükkânı yerine kahve makinesi aradığınızı hayal edin. Birinci sınıf KralKahve2010 ürün tanımının, çoğu büyük satıcının web sitesinde kelimesi kelimesine aynı olduğunu fark edebilirsiniz. Bu tanım üretici tarafından yapılmış olabilir ancak arama motoru, dizinde hangi versiyonu saklayacağına dair bir karar vermek zorundadır. Yüzlerce kopya bulundurmaya gerek olmadığından her sayfanın eklenmesi de olası değildir.
Dolayısıyla kahve makinesi sattığınız bir web siteniz varsa KralKahve2010 için özgün bir tanım yazmanız daha faydalı olur.
Mantıklı geliyor mu?
Tarama ve dizine ekleme süreçlerinin üzerinden geçtiğimize göre, geriye sıralama kalıyor. Bir arama sorgusu girdiğinizde motor, kullandığınız sözcük ve sözcük öbeklerini diziniyle karşılaştırarak eşleşen sonuçlar elde etmeye çalışır. Örneğin arama motorunun 230 milyon eşleşen sonuç bulduğunu varsayalım. Şimdi sıra, arama motorunun son görevi olan sıralama işleminde.
Arama motorlarının sayfaları sıralama yöntemi çok gizlidir, bu işlem onların adeta özel soslarıdır. Arama motorları sıralamayı belirlemek için sayfadaki sözcükler, sayfaya bağlanan diğer web sitelerinin sayısı ve içeriğin yeniliği gibi yüzlerce farklı unsura başvurur.
Ancak sıralamayı belirlemek için kullandıkları formül ne olursa olsun amaç değişmez: Arama yapan kişi ile aradığı şey arasında bağlantı kurmak.
"Google Dijital Atölye'den alıntıdır..."